Meme Hastalıkları Cerrahisi

Meme dokusu asıl işlevi bebeğin beslenme ihtiyaçlarını

karşılamak olan göğüs ön duvarında yerleşmiş değişime

uğramış bir ter bezidir. Başta kanserleri olmak üzere

sık karşılaşılan pek çok hastalığa sahip olabilir. 

İletişime Geç
Meme Hastalıkları Cerrahisi
Meme Hastalıkları Cerrahisi

Meme dokusu asıl işlevi bebeğin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak olan göğüs ön duvarında yerleşmiş değişime uğramış bir ter bezidir. Kadın ve erkeklerde bazı farklılıklar gösterir. Erkeklerde süt üretimini yapan lobuler hücre grupları gelişemez ancak süt kanalları olarak da tanımlanabilen duktal yapılar ve ara doku yapısı kadınlarda bulunana benzerdir

 

Her ne kadar meme hastalıkları denildiğinde ilk akla gelen meme kanserleri olsa da meme dokusu pek çok iyi huylu hastalık da geliştirebilir. Bu durum memede oluşan her bulgunun bir kanser varlığı anlamına gelmediğinin de göstergesidir.

 

Meme Hastalıklarında Karşılaşılan Bulgular Neler Olabilir?

 

Her adet döngüsünde oluşabilecek bir gebeliğe hazırlanan meme dokusu gebelik oluşmadığında tekrar başa döner. Bu nedenle döngüsel hormon değişikliklerinden belirgin olarak etkilenir. Bu durum memede tekrarlanabilen şikayetlere veya bulgulara yol açabilir.

Memede ağrı, ele gelen kitle varlığı, kızarıklık, meme başından çeşitli renklerde akıntı gelmesi, meme derisinde renk değişiklikleri ve deride yapısal farklılıklar (kızarıklık, şişlik kabuklanma) , diğer memede olmayan şekil farklılıkları, çekinti ve gamzelenmeler, koltukaltında şişlik ve yumrular, kolda şişlik ve ödem olması memeye ait bulgular olarak karşımıza çıkabilir. 

 

Mastitler (Memenin İltihabi Hastalıkları)

 

Emzirme Dönemi Mastitleri (Puerperal Mastit)

 

Doğum yaptıktan kısa bir süre sonrasında en sık ilk aylarda ortaya çıkabilen bu durum memenin en sık karşılaşılan enfektif durumudur. En sık nedeni emzirme sırasında bozulan meme başındaki çatlaklardan giren bakterilerdir.  Hastalarda çok hızlı gelişen meme ağrısı, kızarıklık, şişlik ve ateş bulunabilir.

Bu durumda yapılması gereken öncelikle emzirmeye ara verilmemesi veya memenin pompalar yardımı ile boşaltılması, ılık kompresler ve masajlar ile memenin boşaltılmasına destek sağlanması; mutlak hekim muayenesini takiben bebek ve anneye uygun antibiyotik ve ağrı kesicilerin verilmesidir.

 

Gerekli görüldüğünde radyolojik ve laboratuvar incelemelerinin yapılması gerekebilir. Tedavi edilmezse ortamda var olan sütün de etkisi ile enfeksiyon hızla ilerleyip apse yapısına dönebilir.  Apse gelişirse iğne ile veya daha ileri olgularda cerrahi kesi yapılarak apsenin boşaltılması diğer tedavilere eklenir. Bazı hastalarda bu durum emzirme süresi içinde tekrarlayıcı olabilir.

 

Çok nadir olsa da memenin bazı enfeksiyona benzeyen tümörleri de (enflamatuvar meme kanseri) bu tabloya benzer durum yarattığından doktora başvuru çok önem taşır.

 

Meme Apseleri

 

Genellikle emzirme dönemi mastitlerinin bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Bunun yanında periduktal mastit veya granülomatöz mastitte de gelişebilir. Tedavilerinde öncelikle boşaltılmaları esastır. Buna rağmen hastalık gruplarına özel yaklaşımlar ve ek tedaviler hekimin tercihine göre uygulanabilir.

Nadir olarak bağışıklık sistemi konusunda hassas olan diyabet hastaları, kronik böbrek yetmezliği olanlar veya herhangi bir nedenle bağışıklık sistemi baskılayıcı veya tümör nedenli kemoterapi görenlerde memede çeşitli alanlarda enfeksiyon ve apse gelişebilir. Bu hastalarda da uygun antibiotik,  apse varlığında cerrahi boşaltma ve şüphe varlığında biyopsi alınması gerekebilir.

 

Memenin Kronik İltihabi Hastalıkları ( Granülomatöz Mastit)

 

Memede genenlikle tekrarlayan enfeksiyon durumu yaratan özel bir mastit tablosudur. En sık tüberküloz  ve benzeri kronik granülomatöz enfeksiyonlar nedeni ile ortaya çıkabileceği gibi bir kısmında bağışıklık sistemi kaynaklı olarak nedeni bilinmeden (otoimmün)  gelişebilir. Memede tekrarlayan mastit, apse oluşumu ve bunların ciltten boşalması ile bir veya bir çok alandan akıntılı yaralara neden olabilir.  Tanı koyma aşamasında radyolojik incelemeler de yapılmalıdır.  

 

Meme kanseri ile karışabilecek bir hastalık olduğundan en kesin tanı bu görüntüleme yöntemlerine ek olarak biopsi ile konabilir. Tedavisinde gözlem ve takip edilebilecek hafif olgular izlenir. Aktif dönemlerde takip süreleri kısa tutulur.  Klasik mastit ve apse tedavisinin yanında bağışıklık sistemi baskılayıcılara kadar değişen uygun ilaçlarla ( antibiyotikler, steroidler, bağışıklık ilaçları gibi)planlamalar yaparak uzun süreli tedavi gerekebilir.

Sabit devam eden olgular veya tedavi sonrası cevap durumuna göre cerrahi olarak alanın çıkarılması hastaya özel tedavi olarak uygulanabilir.

 

Periduktal Mastit

 

Genellikle meme başı ve çevresinde oluşan enfektif bir durumdur. Emzirme ile ilişkili değildir. Süt kanalları çevresinde ortaya çıkar. Hastaların çoğunda sigara kullanımı vardır.  Hekim muayenesi ve destekleyici görüntüleme tetkikleri ile niteliği anlaşılabilir. Hafif seyirli olanları uygun antibiyotiklerle gerileyebilir.

Apseleşme saptanırsa apsenin boşaltılmasının da tedaviye eklenmesi gerekir. Tekrarlamayı seven bir hastalıktır. Tedavilerle gerilemeyen, tekrarlayan veya görüntüleme özellikleri tümör şüphesi uyandıran olgularda meme başı çevresinde hastalıklı kanalların ameliyatla çıkarılması gerekebilir.

 

Memede Ağrı

 

Meme ağrısı kadınların pek çoğunda hayatlarının bir döneminde karşılaştıkları bir sorundur. Ağrılar bazen sadece bir dönemde yaşanabilirken bazı bireylerde sürekli rahatsız edici bir durum şeklinde de karşımıza çıkabilirler.  Doğurganlık çağındaki kadınlardaki döngüsel hormonal değişiklikler, meme dokusunu kişilere bağlı değişken olarak etkileyebilir.

 

Meme ağrılarının çoğu hormonlara bağlı meme değişikliklerinin yansıması olarak karşımıza çıksa da özellikle günlük hayatı etkileyebilecek boyutta olanlarının tedavisi gerekir. Ağrılar genellikle adet öncesi dönemlerde , yoğun stres veya mevsim değişim dönemlerinde artış gösterebilir.

Meme dokusunun fibrokistik yapıda olması bu bireylerin ağrıyı daha yoğun hissetmesine neden olabilir. Meme kanserinde ağrı sık karşılaşılan bir durum değildir. Kanser olgularında ağrı genellikle ileri dönemlerde ortaya çıkan bir bulgudur.

 

Memede Ele Gelen Kitle

 

Bir kadının memede bir kitle hissetmesi gerçekten onu çok korkutan bir bulgudur. Buna rağmen  memenin iyi huylu kitleleri  kanserlerine oranla çok daha sık olarak oluşurlar. Yani memede ele gelen her kitle, yumru KANSER değildir. Yine de kitle meme kanserlerinin en sık rastlanan bulgusu olduğundan mutlaka hekim tarafından değerlendirilmesi ve ne olduğunun tam olarak saptanması, ayırıcı tanısının yapılması gereklidir.

 

Meme Kistleri

 

Kist kelimesi içi sıvı dolu kesecik anlamına gelmektedir. Meme kistleri ise memede kitle olarak araştırılan durumlarda en sık karşılaşılan tanılardan biridir. Memede kitle saptanan olguların yaklaşık dörtte birinde sorumlu olan kistlerdir. Hastaların çoğu orta yaş grubundadır fakat ergenlikten itibaren her yaşta görülebilirler.

Çoğunlukla 1 cm den küçük kistler şeklinde bulunurlar. Bir ya da iki memede birden saptanabilirler. Sıklıkla memede ağrı şikayeti ile beraber seyredebilir bazen de ağrısız büyük bir şişlik şeklinde ortaya çıkabilir.

 

Meme kistlerinin tedavisi genellikle gerekmez. Ultrasonografi ile tam tanı koymak mümkündür.  Büyük boyutlu, hastayı rahatsız eden veya endişelendiren durumlarda kist boşaltılabilir ancak yeniden sıvı ile dolma olasılığı çok az değildir.

 

Memenin Fibroadenomu

 

Meme kitlesi ile başvuran hastalarda en sık rastlanan iyi huylu meme lezyonlarındandır. Ergenlik çağından itibaren değişik şekillerde ortaya çıkabilir.  En sık genç kadınlarda  görülür. Bir ya da birden fazla, tek veya her iki memede  çok değişik boyutlarda ortaya çıkabilir.  

 

Genellikle basit yapıda fibroadenom şeklindedir ve ek bir risk faktörü bulunmayan bireylerde kanser açısından risk artışı sağlamazlar. Kompleks yapıdaki fibroadenomlar aile hikayesi varlığında kanser gelişimi açısından risk artışı oluştururlar.  Genellikle cerrahi gerektirmezler ve takip edilmeleri yeterlidir.

 

Fibroadenomlarda büyüme eğiliminin hızlı olması, belli boyutların üzerine çıkması  durumunda ve ayrıca meme kanseri ile ilgili bir ailesel eğilim varsa mutlaka doku tanısı elde etmek gereklidir.  Bunun için lezyonların çıkarılması gerekebilir.

Ergenlik dönemi ile beraber nadiren hızlı büyüme gösteren çok sayıda kitleler olarak karşımıza çıkabilirler. Bu durumda çok sayıda her iki memede ve çok hızlı büyüyen lezyonlardır. Bu durumda fibroadenomların cerrahi olarak çıkarılmaları gereklidir. İleri yaşlarda durum yatışacaktır. Çıkarılmaları genellikle belirgin deformasyona neden olmaz.

 

Memenin Filloid Tümörü

 

Memede fibroadenoma benzeyen solit (katı) lezyonlardır. İyi huylu veya çok çok nadiren yayılma eğiliminde olan malign filloid tümörler şeklinde karşımıza çıkarlar. Kötü huylu olduklarında bile çok saldırgan olması beklenmeyen tümörlerdir. Çok değişik büyüklüklerde saptanabilirler.

 

Çıkarılıp patolojik inceleme yapılmadan fibroadenom mu filloid tümör mü ayırımı çok kolay değildir ayrıca iyi veya kötü huylu olduğunun anlaşılmasının da tek yolu bahsedilen lezyonun çıkarılıp patolojik olarak incelenmesi ile olur.

 

İyi, huylu  filloid tümörler sadece yavaş yavaş büyüyerek etrafa yayılırken malign  filloid tümörler birden fazla alana yayılıp kitle etkisi yapabilir (örn göğüs duvarı, kafatası vb). diğer meme kanserlerinden farklı olarak koltukatına yayılım beklenmez onun yerine yeterli temiz cerrahi sınırlarla çıkarılmaları genellikle yeterlidir. Büyük lezyonlarda memenin yeniden şekillendirilmesi (rekonstrüksiyon) yapılabilir. Burada protezler de kullanılabilir.

 

Malign olgularda saldırgan seyir saptanırsa ek tedavi yöntemleri (radyoterapi -kemoterapi) uygulanabilir. 

 

Meme Başı Akıntısı

 

Hekime başvuran pek çok hasta özellikle sıkmakla meme başından akıntı geldiğinden yakınırlar. Bu durum hastaları meme kanseri açısından endişelendirir. Öncelikle yaşın ilerlemesi veya çok doğum yapmış, çok emzirmiş kadınlarda bu durum daha sık ortaya çıkar.

Meme dokusu gelişmiş bir salgı bezi olduğundan süt kanallarının hava ile dolu olması beklenemez ve içleri salgı ile doludur ancak bu kanallarda genişleme, emzirme donemi dışında memenin süt yapmasına neden olan durumlar, süt kanlalları içinde papillom denen içeri doğru büyüyen tomurcuklar veya nadir de olsa süt kanallarında bir kanser varlığında akıntı görülebilir.

 

Meme başı akıntısının kendiğilinden mi hastanın sıkması ile geldiği mi önemlidir. Tıbbi açıdan kendiliğinden lekelenme şeklindeki akıntılar önemlidir. Her iki meme başından veya birden fazla kanaldan gelen akıntılar genellikle hekimlerde daha az endişe uyandırır. Tek meme ve tek kanaldan tekrarlayan akıntılar ciddiye alınmalıdır.

 

Meme başından çok değişik  renklerde akıntı gelebilir. Genellikle  beyaz, sarı, yeşil, gri   renkli akıntılar iyi olarak değerlendirilirken kanlı, beklemiş kan görünümünde olması hekim açısından rahatsızlık uyandırır. Akıntı nedenlerinin araştırılmasında değişik görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.

 

Meme başı akıntılarında en sık nedenler süt kanallarında genişlemeler, memenin kistik hastalığı , kanal içi papillomları ve meme kanserleridir.  Kanlı meme  başı akıntısı yapabilen kanal içi papillomları meme kanseri riskinde artış oluşturabilirler. Kanlı meme başı akıntısı olan hastaların 7-8 de birinde meme kanseri saptanmaktadır.

 

 

 Meme Kanseri

 

Ayrıntılı bilgi meme kanseri bölümünde yer almaktadır.

 

 

Ücretsiz danışmanlık ayrıcalığından faydalanmak için formu doldurmanız yeterli. Uzmanlarımız sizi bilgilendirecektir.

Cinsiyetiniz :