Tüm kanserler arasında en sık görülen 4. kanser olan mide kanseri, çeşitli nedenlerden dolayı mide mukozasında kötü huylu tümörlerin gelişmesi sonucunda gerçekleşir. Erkeklerde, kadınlara oranla daha sık rastlanan mide kanseri, son yıllarda teknolojideki gelişmeler sayesinde erken teşhis edilip, doğru tedavi uygulamaları ile kontrol altına alınabilmektedir.
Mide kanseri genellikle sinsi ilerleyen ve belirtilerini verdiğinde çoğunlukla ileri evrede tanı alan bir hastalıktır. Diğer taraftan ise belirti verse dahi, yakınmalar pek çok diğer hastalıkta da görülebileceğinden, hastalar tarafından göz ardı edilebilmektedir. Bu bulgular arasında kilo kaybı, karın ağrısı, bulantı-kusma, iştahsızlık, yutma güçlüğü, kanama erken doyma, ülseri andıran ağrılar bulunmaktadır ve kolaylıkla gözardı edilebilirler.
Mide kanserinde erken teşhis tedavinin başarısı için çok önemlidir. Bu nedenle midesinde sorun yaşayan ve risk faktörleri olan kişilerin erken dönemde endoskopi ile takip edilmesi çok önemlidir.
Tanı sonrasında hastalığın evresinin belirlenmesi ve tedavi planlamasının yapılabilmesi için CT, PET-CT, MR gibi ileri tetkiklere ihtiyaç duyulur. Ardından seçilecek açık, laparoskopik yada robotik cerrahi yöntemlerinden birisiyle kanserli dokunun çıkarılması gerekmektedir.
Mide kanserleri, her ne kadar görülme sıklığı diğer kanser türlerine göre yıllar içerisinde azalsa da, kısmen önlenebilir bir kanser türü olması açısından önemini koruyor. Özellikle mide kanseri alanında elde edilen bilimsel gelişmeler, kanser henüz oluşmadan önlenebilmesi noktasında ciddi atılımlar sağlamış durumda.
Mide kanserinin nedenlerinden biri, ve en önemlisi, olarak Helicobacter pylori isimli bakterinin saptanması ve bu bakterinin antibiyotiklerle tedavi edilebilirliğinin gösterilmesi, mide kanseriyle mücadelenin mihenk taşı konumunda.
Ancak H. Pylori’nin eradike edilmesinin (antibiyotiklerle ortadan kaldırılması) mide kanserini tamamen önleyeceği konusunda kuşkular var. H. Pylori midenin habis hastalıkları arasında sayılabilecek lenfomaya da öncülük ediyor.
Mide Kanserinden Korunma Yolları
Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak,
Sağlıklı beslenmek
Fazla tuz tüketmekten kaçınmak,
Kızartma yağlarını tekrar tekrar kullanmamak.
Mide Kanseri Tanı Yöntemleri
Mide kanseri çoğunlukla hazımsızlık diye tanımlanan şikâyetlerle ortaya çıkıyor. Bu nedenle uzunca bir süre hasta tarafından ihmal edilebiliyor. Oysa erken dönemde yapılan müdahale tedavide başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Bu nedenlerle yukarıda ifade edilen belirti ve bulgular varsa, mutlaka hekime danışılması gerekiyor.
Hekiminiz aile öykünüzü ve tıbbi geçmişinizi dinlemesinin ardından fizik muayene bulgularına göre mide ile alakalı bir durumdan şüphelenirse bir takım tetkikler isteyebiliyor.
Bu tetkiklerin başında gastroskopi geliyor. Gastroskopi esnasında esnek ve ucunda kamera olan bir boru ile ağız yoluyla midenize girilerek midenin iç cidarı inceleniyor ve şüpheli görülen yerlerden örnekler alınarak patolojik çalışmaya gönderiliyor. Kanser veya öncü lezyonlarının tespiti ancak bu şekilde yapılabiliyor.
Kanser teşhisi konması halinde, hastalığın yaygınlığını saptamak ve uygun tedavi seçeneklerini tespit edebilmek adına tomografi, MR ve PET gibi görüntüleme tekniklerinden faydalanılabiliyor.
Mide Kanseri Tedavi Yöntemleri
Diğer pek çok kanser türünde olduğu gibi mide kanserinde de cerrahi yöntemler ile kemoterapi ve radyoterapi kullanılıyor. Uygun hastalarda cerrahi ilk seçenek olmakla beraber, cerrahi kararının verilmesinde kanserin yaygınlığı ile hastanın genel sağlık durumu büyük önem taşıyor.
Kanser ne kadar erken saptanırsa ve ne kadar az yayılmışsa cerrahi tedaviler ile kür şansı o derece artıyor. Kür amaçlı yapılan cerrahilerde midenin büyük bir kısmı veya tamamı ile mide etrafındaki lenf düğümler çıkartılıyor. Bunun yanı sıra, ileri evredeki hastalarda, hastanın yaşam konforunu arttırmak üzere yapılan bir takım cerrahi girişimler de mevcut.
Kemoterapiler ise ileri evre hastalarda tümör büyümesini yavaşlatmak için, cerrahi için uygun olan ama tümör büyüklüğü fazla olan hastalarda tümörü cerrahi olarak çıkartılabilir boyutlara indirgemek amacıyla ve 2-3. evre hastalıkta cerrahi sonrasında nüks ihtimalini azaltmak için kullanılabilir.
Radyoterapi mide kanseri tedavisinde rutin olarak uygulanan bir tedavi yöntemi olmamakla beraber, tümörlerin küçültülmesinde veya ileri evrelerde ağrı hissinin ortadan kaldırılmasında kullanılabilecek bir yöntemdir.